Sessiz İstifayı Sakın Hafife Almayın

Güzel günler, şimdiden başlar...

Sessiz İstifayı Sakın Hafife Almayın

Beğendiğim güzel yazılardan bir tanesini sizlerle paylaşmak istedim.
Çalışan Kurum ilişkilerine ve kişilerin iş yerine bağlılıkları hakkında son aylarda okuduğum en güzel yazılardan birisi

Sayın Ahmet BALCI’nın Yazısı

Şu sıralar gerek dünyada gerekse de ülkemizde çalışma hayatını sinsi bir şekilde sarmaya başlayan çok ciddi bir tehlike var: SESSİZ İSTİFA

Durum gerçekten ciddi bir hal aldı. Tanıdığınız şirket sahipleri veya yöneticilerine sorun, onlar da derin iç çekerek teyit edecektir; gerçekten de kalifiye çalışan BULUNAMIYOR

Aslında bunun temel sebebi TERSİNE KARİYER, diğer bir ifade ile gençlerin kariyer için çırpınması yerine; belirli haklarından feragat ederek, daha rahat ve huzurlu bir iş ortamı araması. Şahsi görüşüme göre bunun başlıca nedenleri

1-    Eskiden eğitimde doğal seleksiyon vardı, üniversite bitirebilmek büyük bir meziyetti. Şimdi takdirname almayan çocuk; üniversite bitirmeyen genç kalmadı
2-    Yukarıdaki sebep yüzünden işverenler nitelikli çalışanları tespit etmekte çok zorlanıyor. Yani eğitim bir eleme kriteri olmaktan çok uzaklaştı
3-    Eskiden asgari ücretin adı bile geçmezdi, şimdi çalışanların yarısından çoğu asgari ücretli. Diğerleri ise asgari ücretin biraz üzerinde
4-    Çalışanlara asgari ücret verip, azami hizmet ve bağlılık beklemek kadar saçma bir şey olamaz. (Gençleri eleştirmek yerine olaylara bir de bu şekilde bakın lütfen)
5-    Bazı yerlerde beyaz yakalı maaşı, mesaiye kalan mavi yakalıların bile altına düşmüş durumda. Emekçileri birbiriyle kıyaslamak istemem ama yıllarca okumuş bir gencin, ilkokul mezunu mavi yakalı kadar ücret alamaması sizce ne kadar doğru?
6-    Eskiden eleman-uzman-şef-md.yrd-müdür-direktör arası maaş farkları ve bu maaşların asgari ücrete oranı arasında ciddi bir fark vardı. Şimdi bu farklar o kadar azaldı ki… Haliyle çalışanlar küçük bir ücret farklı ile daha fazla sorumluluk almak istemiyor. Kısacası üç kuruş fark için kariyere gerek duymuyorlar
7-    Eskiden iş görüşmelerinde çalışma saatleri sorulmazdı, şimdi çoğu genç ilk 5 dakika içerisinde “mesai saatleri nedir, cumartesi çalışma var mı, hibrit çalışma mevcut mu” diye soruyorlar. Eğer yoğun mesai, cumartesi çalışma ve tüm hafta yüzyüze çalışma varsa sizleri tercih etmiyorlar (doğal olarak)
8-    Reel ücretler o kadar düştü ve insanlar o kadar ucuza çalışmaya başladı ki. 1.000-2.000 TL fark için kimse fazla çalışmak, kariyer yapmak ve kendini şirketleri için hırpalamak istemiyor. Böyle bir yerde çalışıyorsa da ilk fırsatta cumartesi olmayan, hafta için 08-17 / 09-18 mesaisi olan ve hibrit çalışma uygulayan şirketlere geçiyorlar
9-    Sonuç olarak gençler okuyor, bakıyor ve dünyayı görüyor. Daha iyisini bulana kadar aldıkları düşük maaş karşılığında minimum efor ile günlerini geçiriyor. İşin acı tarafı bu güruh azalmak yerine günden güne artıyor

Özetle sessiz istifayı ve gençleri sabaha kadar eleştirebilirsiniz ancak dünya değişiyor ve gelişiyor. Gençlerin işe bakışları ve yaklaşımlar eskisinden çok farklı. Bu değişim ve gelişimi okuyabilen firmalar, en parlak kariyerli çalışanları elinde tutarak büyecektir. Zaten merak etmeyin 2-3 yıl içerisinde pek çok firma bu acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalacak

Kaynak : https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:share:7032367713498898432/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir